Müslim'in bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Cuma gecesini, diğer geceler arasında gece namazına tahsis etmeyin, cuma gününü de diğer günler arasında oruç günü olarak tayin etmeyin ancak birinizin tutmakta olduğu oruç arasına denk gelirse o hariç."
Abdullah İbnu Büsr es'Sülemi, kızkardeşi es-Samma (ra)'dan naklediyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cumartesi günü oruç tutmayın, ancak Allah'ın size farzettiği şeyde o gün oruç tutarsınız. Biriniz yiyecek nev'inden bir şey bulamaz da sadece üzüm (asması) kabuğu veya bir ağaç çöpü bulacak olsa onu ağzından çiğnesin (ve yine de cumartesi günü oruçlu olmasın)." (Ebu Davud hadisin mensuh olduğunu söylemiştir. Tirmizi de hasen demiştir)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket var."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bizim orucumuzla Ehl'i Kitab'ın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir."
Resulullah (sav)'la birlikte sahur yemeği yedik, sonra namaza kalktık." Kendisine: "(Yemekle sahur) arasında ne kadar zaman geçti?" diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Elli ayet (okuyacak) kadar!"
Ben ailem içerisinde sahur yemeği yiyordum. Sonra ben, sabah namazını Resulullah (sav)'la birlikte kılmak için sür'atli yiyordum.
Huzeyfe (ra)'ye: "Sen Resulullah (sav) ile birlikte hangi vakitte sahur yedin?" diye sorduk. Şu cevabı verdi: "Gündüzdü, ancak güneş doğmamıştı."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fecr-i kazib size mani olmasın, fecr-i sadık karşınıza çıkıncaya kadar yiyin için."
Resulullah (sav), fecr-i sadık'ı tarif ederken: "O, enlemesine görülen aydınlıktır, uzunlamasına görülen değil" buyurdu.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz ezanı işitince (yiyip-içtiği) kap elinde ise, ihtiyacını görünceye kadar onu bırakmasın."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Gece şu taraftan (doğudan) gelince, gündüz de şu taraftan (batıdan) gidince, güneş de batınca oruçlu orucunu açmıştır."
Hz. Ömer ve Hz. Osman (ra), akşam namazını, gecenin karanlığını (ufukta) görür görmez daha iftarı açmadan kılarlar, namazdan sonra da oruçlarını açarlardı. Bunu ramazanda yaparlardı.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar iftarda ta'cile yer verdikleri müddetçe hayır üzere devam ederler."
Nübüvvet (peygamberlik) amellerinden biri de iftarın ta'cili (öne alınması), sahurun da te'hir edilmesidir.
Resulullah (sav), namaz kılmazdan önce birkaç taze hurma ile orucunu açardı. Eğer taze hurma yoksa kuru hurma ile açardı. Eğer kuru hurma da bulamazsa birkaç yudum su yudumlardı.