Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü, Allah öncekileri ve sonrakileri birleştirip topladığı zaman her vefasız için, onu tanıtan bir bayrak dikilir ve: "Bu falan (oğlu falanın) vefasızlığıdır" denilir."
Müslim'in el-Hudri'den nakline göre, Resulullah (sav) şöyle demiştir: "Her zalimin arkasında bir bayrağı vardır, zulmü ölçüsünde bu bayrak yükseltilir. Haberiniz olsun, amme hizmetlerini üzerine alandan daha büyük vefasız yoktur."
Resulullah (sav)'a bir adam gelip: "Ey Hayru'l-Beriyye (yaratılmışların en hayırlısı)" diye hitabetmişti. Aleyhissalatu vesselam hemen müdahale etti: "Bu söylediğin İbrahim aleyhisselam'ın vasfı dır."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kerim İbnu Kerim İbni Kerim İbni Kerim: Yusuf İbnu Yakup İbni İshak İbni İbrahim'dir."
Müslümanlardan biri ile Yahudilerden biri aralarında münakaşa edip küfürleştiler. Müslüman öbürüne: "Resulullah (sav)'ı alemler üzerine seçkin kılan Zat-ı Zülcelal'e kasem olsun!" diye yemin etti. Yahudi de: "Musa aleyhisselam'ı alemler üzerine seçkin kılan Zat-ı Zülcelal'e kasem olsun!" diye yemin etti. Derken, o böyle der demez, müslüman elini kaldınp yahudi'ye bir tokat vurdu. Yahudi de doğruca Aleyhisselatu vesselam'a gidip hadiseyi haber verdi. Aleyhissalatu vesselam: "Beni Hz. Musa'ya üstün kılmayın! Çünkü insanlar hep bayılacaklar. İlk kalkan ben olacağım. Ben ayılınca Hz. Musa'yı Arş'ın bir ucundan tutmuş göreceğim. Bilemiyorum. O, bayılıp hemen ayılanlardan mıdır, yoksa Allah'ın istisna ettiklerinden midir?" buyurdu.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir kulun: Benim, Yunus İbnu Metta'dan hayırlı oldugumu söylemesi uygun olmaz. Onun nesebi de babasınadır." [Bazı alimler demiştir ki: "Rivayette geçen "Onun nesebi babasınadır" cümlesi, Ebu Hüreyre'nin kelamıdır, bir derçtir. Zira bu hadisteki Yunus İbnu Metta babasına değil, annesine nisbettir. Böylece ravi "Onun nesebi..." sözüyle, Resulullah (sav)'ın Hz. Yunus'u annesine değil, babasına nisbet ettiğini beyan etmiştir."]
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Davud aleyhisselam'a okumak (Kur'an) kolaylaştırılmıştı. Böylece hayvanının eğerlenmesini emreder, eğerlenmezden önce (baştan sona Kur'an'ı) okurdu. O, kendi el emeğiyle kazandığından başka bir şey yemezdi."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İki kadın vardı. Bunların beraberlerinde iki de çocukları vardı. Bir kurt gelerek bu çocuklardan birini kapıp kaçırdı. Kadın, arkadaşına: "Kurt senin çocuğunu kaçırdı!" dedi. Diğeri ise: "Hayır, senin çocuğunu alıp gitti!" dedi. Bunlar (ihtilafa düşüp) Hz. Davud aleyhisselam'a dava açtılar. Hz. Dauud, büyük kadın lehine hükmetti. Küçük, hükme razı olmayınca, davayı Hz. Süleyman'a götürdüler. Hz. Süleyman aleyhisselam: "Bir bıçak getirin, çocuğu ikiye böleyim, size birer parça vereyim!" diye hükmetti. Küçük kadın: "Böyle yapma! Allah'ın rahmetine mazhar ol! Çocuk onundur." dedi. Hz. Süleyman bu cevap üzerine çocuğun küçük kadına ait olduğuna hükmetti.
Resulullah (sav) buyrudular ki: "Hz. Süleyman Beytu'l-makdis'i bina ettiği zaman, Allah'tan kendisine üç imtiyaz vermesini istedi: İlahi hükme müsadif olacak (uygun düşecek) hüküm (verme kapasitesi) taleb etti; bu ona verildi. Kendisinden sonra kimseye verilmeyecek bir saltanat taleb etti; bu da ona verildi. Mescidin inşaatını bitirdikten sonra bu mescide sırf namaz kılmak için gelenlerin oradan çıkarken, annelerinden doğdukları gündeki gibi bütün günahları affedilmiş olarak çıkmalarını yalvardı; bu duası da kabul edildi."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eyyub aleyhisselam üryan (çıplak) vaziyette yıkanırken üzerine altından bir yığın çekirge düştü. Eyyub aleyhisselam hemen onu elbisesine avuç avuç koymaya başladı. Bunun üzerine Rabbi ona nida etti: "Ey Eyyub, ben seni bu gördüğün (dünyalıktan) müstağni kılmadım mı?" Eyyub aleyhisselam: "Evet! Ey Rabbim! Velakin senin bereketine karşı istiğna yok!" diye mukabele etti.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ademoğlundan doğduğu vakit, şeytanın dürtüp de ağlatmadığı kimse yoktur. Bundan sadece Meryem oğlu İsa hariçtir."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben, dünyada da ahirette de Meryem'in oğluna insanların en yakınıyım. Benimle onun arasında başka bir peygamber yok. Peyamberler anneleri ayrı, babaları bir kardeştirler, dinleri de birdir."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hızır'ın Hızır diye isimlenmesi şuradan gelir. O, kupkuru beyazlamış ot destesinin üzerine oturmuştu. Deste, altında derhal yeşerdi."
Resulullah (sav) buyurdular: "Peygamberlerden birini diğerine üstün kılmayın."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar (Kıyamet günü) diriltilecekleri zaman yerden ilk çıkacak olan benim. Onlar (huzur-u ilahiye) geldiklerinde (onlar adına) hatipleri ben olacağım. (Allah'ın rahmetinden) ümidlerini kestiklerinde (rahmet ve mağfireti) onlara ben müjdeleyeceğim. O gün Livdu'l-hamd (şükür sancağı) benim elimde olacak. Ademoğlunun Allah'a en kerim olanı da benim. Bunda fahr yok!"